Giriş

Teknolojik gelişmeler, bilişim suçlarının daha karmaşık hale gelmesine neden olmuştur. İnternet aracılığıyla işlenen suçlar, suçluların izini sürmeyi daha zorlaştırmaktadır. Bu bağlamda, IP adresi, bir kişinin dijital ayak izinin tespiti açısından önemli bir araç olarak kabul edilir. Ancak IP adresinin yalnızca suçlunun tespiti için yeterli olup olmadığı, özellikle dinamik ve statik IP adreslerinin farklılıkları göz önünde bulundurulduğunda tartışmalıdır. Bu yazıda, IP adreslerinin suçluların tespiti açısından ne kadar güvenilir bir araç olduğuna dair kapsamlı bir analiz yapacağız.

1. IP Adresi Nedir?

IP adresi (Internet Protocol adresi), internete bağlı cihazları tanımlamak ve iletişim sağlamak için kullanılan benzersiz bir dijital kimlik numarasına verilen isimdir. Bu adres, cihazların veri alışverişi yaparken birbirlerini tanıyabilmelerini sağlar ve kullanıcının çevrimiçi faaliyetleri hakkında bilgi toplayabilme imkanı tanır. İnternette gezinirken, kullandığınız her web sitesi, IP adresiniz aracılığıyla sizlere erişir. Ayrıca, sosyal medya hesaplarınızdan paylaşımlarınıza kadar her türlü çevrimiçi faaliyet, IP adresi aracılığıyla kaydedilebilir.

2. IP Adresinin Türleri

IP adresleri, kullanım şekillerine göre iki ana türe ayrılır: dinamik IP adresi ve statik IP adresi.

  • Dinamik IP Adresi: İnternet servis sağlayıcıları (ISS) tarafından kullanıcıya geçici olarak atanan IP adresidir. Her bağlantı kurulduğunda farklı bir IP adresi atanabilir. Bu tür IP adresleri, kullanıcılar arasında paylaşılan ağlarda sıkça kullanılır. Aynı IP adresi, aynı anda birden fazla cihaz tarafından da kullanılabilir.
  • Statik IP Adresi: Belirli bir cihazla

la ilişkilendirilen ve değişmeyen bir IP adresidir. Bu adres, internet servis sağlayıcıları tarafından sabit bir bağlantı üzerinden atanan bir numaradır. Statik IP adresi, kullanıcının çevrimiçi kimliği gibi düşünülebilir ve suçlu tespitinde daha güvenilir olabilir. Ancak, aynı IP adresini kullanan farklı cihazlar veya kullanıcılar, cihazın kimliğini belirsiz hale getirebilir.

3. IP Adresi Suçlunun Tespiti İçin Yeterli Midir?

IP adresi, internetteki faaliyetlerin takibi için önemli bir kaynak olsa da, tek başına suçlunun tespit edilmesinde yeterli değildir. Bunun birkaç nedeni vardır:

  • Dinamik Yapı: Dinamik IP adresleri, her seferinde değişir ve her bağlantı kurulduğunda farklı bir IP adresi atanabilir. Bu nedenle, aynı IP adresi üzerinden birden fazla kişi veya cihazın internet bağlantısı yapılabilir. Örneğin, aynı evin üyeleri farklı cihazlarla internet bağlantısı kurarken, tüm bu cihazlar aynı IP adresini paylaşabilir. Bu durum, IP adresinin tek başına suçlu tespiti için kullanılamayacağı anlamına gelir.
  • IP Adresi Manipülasyonu: Teknolojik gelişmeler, suçluların IP adreslerini manipüle etmelerini kolaylaştırmıştır. VPN (Virtual Private Network – Sanal Özel Ağ) kullanarak, bir kişi internet üzerindeki IP adresini gizleyebilir veya başka bir IP adresine yönlendirebilir. Bu, suçlunun tespit edilmesini engelleyebilir. Ayrıca, bazı kullanıcılar, başkalarının IP adreslerini kullanarak suç işleyebilir. IP adresinin değiştirilmesi, suçluların izini kaybettirmelerine yardımcı olabilir.
  • Bağlantı Noktalarının Paylaşımı: Birçok kablosuz ağda, aynı modem üzerinden bağlanan farklı cihazlar, tek bir IP adresini paylaşır. Bu durum, suçlunun kimliğinin doğru bir şekilde belirlenmesini engelleyebilir. Örneğin, bir kişi suç işlediyse ve o kişi, modemden bağlanan başka bir cihazı kullanıyorsa, IP adresi suçluya ait olamayabilir.

4. IP Adresi Üzerine Yargıtay Kararları

Yargıtay, IP adresinin tek başına suçlunun tespiti için yeterli bir delil olmadığını vurgulamaktadır. E.2016/12634, K.2017/4967 sayılı kararda, sanığın suçlamayı kabul etmemesi ve kullandığı modem aracılığıyla hattının başkaları tarafından kullanılmış olabileceği yönündeki savunması dikkate alınmıştır. Yargıtay, IP adresinin sunduğu verilerin, diğer unsurlarla desteklenmeden suçlunun tespitine etki etmediği sonucuna varmıştır. Bu karar, IP adresinin yalnızca suçlunun tespiti için kullanılmaması gerektiğini ortaya koymaktadır.

5. IP Adresinin Manipülasyonu ve Hukuka Aykırılık

IP adreslerinin değiştirilmesi, internet suçlarında oldukça yaygın bir durumdur. Suçlular, VPN ve benzeri araçlar kullanarak IP adreslerini gizleyebilirler. Ayrıca, bazı suçlular başka kişilerin IP adreslerini çalarak internet üzerinden suç işleyebilirler. Bu durum, IP adreslerinin güvenilirliğini ve suçlunun izini sürmeyi zorlaştırmaktadır. Dolayısıyla, IP adreslerinin tek başına kullanılabilmesi, adli süreçte risklidir.

6. Adli İstinabe ve Delilin Elde Edilmesi

IP adresinin yasal olarak elde edilmesi, adli istinabe yoluyla yapılır. Adli istinabe, yasal bir süreçtir ve suçlunun tespit edilmesi için gereklidir. Ancak, sosyal medya platformlarının çoğu, merkezi olarak yurtdışında bulunur. Bu durum, adli makamların taleplerine geç cevap verilmesine veya taleplerin reddedilmesine yol açabilir. Bu durumda, IP adresine dayalı elde edilen verilerin yasal geçerliliği sorgulanabilir ve adli makamlar delil toplayamayabilirler.

7. Cezai Yargılamada Hukuka Aykırı Delil

Türk Anayasası’nın 38. maddesi, hukuka aykırı yollarla elde edilen delillerin cezai yargılamada kullanılamayacağını belirtir. Bu bağlamda, IP adresine dayalı elde edilen deliller, hukuka uygun bir şekilde toplanmamışsa, yargılamada geçerli sayılmayacaktır. Yargıçlar, tüm delilleri hukuki bir çerçeve içinde incelemek zorundadır. Dolayısıyla, IP adresine dayalı elde edilen delillerin geçerli sayılabilmesi için, yasal yollarla toplanmış olmaları gerekmektedir.

8. Sonuç

Sonuç olarak, IP adresi, internet üzerinden işlenen suçların tespit edilmesinde önemli bir araç olabilir, ancak tek başına yeterli bir delil değildir. Dinamik IP adreslerinin değişkenliği ve statik IP adreslerinin bile güvenilirliğinin sorgulanabilir olması, IP adresini tek başına yeterli bir delil haline getirmez. Suçlunun tespiti için diğer delillerin toplanması büyük önem taşır. Ayrıca, IP adreslerinin manipülasyonu ve değiştirilebilmesi, suçluların izini kaybettirmelerine yardımcı olabilir. Bu nedenle, IP adresleri ve bağlantılı log kayıtları, ancak diğer delillerle desteklendiği takdirde güvenilir bir ceza yargılaması sürecine katkıda bulunabilir. Ceza yargılamasının temel ilkelerine göre, şüpheden sanığın yararlanması gerektiği unutulmamalıdır.

Gizlilik

Avukatlık mesleğinin en önemli etik ilkelerinden biri gizlilik olup, hukuk büromuz; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile belirlenen gizlilik ve sır saklama ilkesini büyük bir özen ve hassasiyet göstererek uygulamaktadır. Bununla beraber ofisimiz, müvekkillere ait bilgi, belge ve verileri sır tutma yükümlülüğü ve veri sorumluluğu kapsamında gizli tutmakta, üçüncü kişilerle ve kurumlarla hiçbir durumda ve hiçbir şekilde paylaşmamaktadır. Bu bağlamda ofisimiz, dava dosyaları ile ilgili sır saklama yükümlülüğüne uyulacağını yazılı olarak da ilke edinmiştir.

İletişim

Randevu almak için, çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon numaralarından veya e-posta adreslerinden bize ulaşabilirsiniz.

Çalışma SaatlerimizGünlerSaatler
Hafta İçiPazartesi – Cuma09:00 – 18:00
CumartesiCumartesi10:00 – 18:00
İletişim Bilgileri
📞 Telefon+90 312 870 12 45
✉️ E-postanasuhbugra@karadag.av.tr
5/5 - (1 vote)
Content Protection by DMCA.com

Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir